Eski, yeni, az kullanılmış
19 Nisan 2011 Salı
Aga şimdi şöyle bi huy var Türk insanında, mesela yeni bi yol veya stad veya ne biliyim öle bişe yaptıklarında, onun daha önceden yapılmış muadiline "eski" diyolar..
Every human being on earth, has the right to dream freely. Including, bastards, alcoholics and even idiots.
Aga şimdi şöyle bi huy var Türk insanında, mesela yeni bi yol veya stad veya ne biliyim öle bişe yaptıklarında, onun daha önceden yapılmış muadiline "eski" diyolar..
Hani bi tane mani vardı küçükken;
"Gel bizim hamama
***** benim kamama*
nınınını.."
falan diye giderdi. Tamamı aklımda da blog'un seviyesini düşürmemek adına yazmıyorum. Zaten asıl sözüm de bu maniyi ilk bulan gerizekalı sabi sübyana.
Ulan sen o yaşında kamayı nerden biliyon? Hadi kamayı bildin, kamayla, kendi pipinin metaforunu yapmayı nerden biliyon? Ayrıca hamamda kadınla erkeğin, hatta kızla oğlanın ne işi var?
Cevaplanamayan sorular anasını satiyim gece gece.. Bulsam dövcem çocuğu ağız burun patlatcam.
Dün Kerem uyardı saolsun, Youtube'da Justin yazınca, Justin Bieber sümüklüsünü çıkarıyo sacesçın'larda..
Bi de bu s.k çıktı şimdi başımıza.. "Ay ben masa başı işte falan çalışamam ki yaaa.. Hep gezmem lazım, çok özgür ruhluyum beeeeeeenn.."
Uzun bir aradan sonra merhabalar gençlik. Referandumdan beri yazmamışım nerdeyse caanım blog'uma.. Referandumda yazdığım şeylerin de hafif alkolün etkisi (hafif?!), hafif hayalkırıklığı, hafif yenilgiyi hazmedememe, hafif ".mına koduum çocukları" etkisi altında olduğunu düşünürsek, bayadır doğru dürüst bişi yazmamışım. Ondan öncekilere de baktım, Youtube'dan video koymuşum, yok iki satır reklama sövmüşüm falan filan..
Yalan yok, aklıma çok bişey gelmiyodu. Gelen de ya hemen kaçıyo, ya bi süre sonra güzel gelmiyo, ya da uyanınca alkolün etkisiyle beraber unutuluyordu. Ama şimdi tam internet cafeye gelirken(değirmendere'de internet cafe'den bağlanıyorum, evet..), aklıma gelen, başımdan geçen bir olayı paylaşayım, blog'u biraz şenlendireyim, hareketlendireyim dedim..
Ekim ayının tamamını ve Kasım ayının bir kısmını Efes Pilsen Blues sanatçılarının rehberliğini yaparak geçirdim. 20 şehirde, 26 konser boyunca, çoğuna benim de ilk kez gittiğim şehirlerde Kaliforniya'dan, ne biliyim New Orleans'dan gelen adamlara rehberlik ettim. Vay efendim yemekleri anlat, içinde et var mı yok mu onu kontrol et, aman rakıyı fazla kaçırmasınlar, sıcak içmesinler, sahnede havluları suları eksik olmasın falan filan diye diye, Türkiye yollarında 40 günü bitirdik. Bu konuda en muzdarip olduğum olay ise, yemekler hakkında yaptığım açıklamalar ve bunların çoğunlukla boşa gitmesi oldu. Lan ben sana şimdi Mıhlama'yı nasıl anlatıyım, Künefe'yi nasıl anlatıyım. Biz de o gada bilmiyoz. Yiyoz, gidiyo.. En fenası da canhıraş, 3 kuruş İngilizce'yi parçalayarak yemekleri açıkladığım sürenin sonunda, "Eaahh, I'll go with the chicken wings I guess.." cümlesini duymak oluyodu. Lan olm, tavuk kanadını her yerde yersin. Bi daha hamsili pilavı nerde görcen. Bi dadına bak.. I-ıh.. "Ayl go vit dı çikın vings.." Hadi git bakalım nereye kadar gideceksin tavuk kanadıyla.. Hayvanın canlısına hayrı yok kanatların, uçamıyo bişi yapamıyo, seni nereye gada götürecek acaba..
Yarın öbür gün, olur da bi ürün çıkartıp piyasaya atılırsam, bi de reklam yapma şansım olursa, hiç bi şeye bakmam, Müşfik Kenter'i oynatırım reklamında.. O nası bi Davudi bi sestir, iç huzurdur, "Dünya'daki bütün olayları bitirdim." güvenidir aga.. Yurtbay Seramik bile sanki Yavuz Sultan Selim'in şirketiymiş gibi geliyo insana.. Yok yok, ben bişiler satmaya başlamadan kaybetmememiz lazım bu değeri. Az daha gayret Müşfik Amca..
Ey gidi Eric Cantona.. Bu blog'u sana adıyorum lan.
Hani bi tane reklam var ya, Sensodin diş macunu reklamında.. Toplamışlar milleti, yok soğuk su içiriyolar, yok dondurma yalattırıyolar da, nası oldu dişler, kamaştı mı falan diye soruyolar. Heh.. Orda bi tane bağyan var, macunu denedikten sonra "Bardağın tamamını isterim" diyo. İşte ben açgözlü diye bu kadına derim aga. Belli bi amaç için oraya toplanmışsın, yönetmen, ışıkçı, sesle ilgilenen adamlar, reklamda oynayan diğer insanlar falan var, cüzzi bi ücret de alıyosundur o reklamda oynamak için diye de tahmin ediyorum, sen bunlara bakmıyosun, orda yiceen 2 kaşık daha dondurmanın peşindesin. İşte ben buna tamahkarlık derim, gözü doymazlık derim.
I feel dirty is powered by Blogger
Distributed by Deluxe Templates
I feel dirty theme by studio ST
Converted by Wordpress To Blogger for WP Blogger Themes