Every human being on earth, has the right to dream freely. Including, bastards, alcoholics and even idiots.

Melaba!

Bu blog'un yazarı, bu blog'la ilgili hiç bir şey vaad etmediği gibi, eşek sıpasının da tekidir. Bi hayrını görmezsiniz. Yaralı parmağa işemez yani. O derece...


Başladık madem II. Dünya Savaşı Almanya'sından, devam edelim. Diyoruz ya, koca bir ulus, hem de öyle böyle bir ulus değil yani, koskoca Cermenler bunlar, Beethoveen'i çıkartmışlar, Martin Luther'i çıkartmışlar.. Sakson ırklarının en önemlilerinden, Avrupa'nın en eski, en bilge ülkelerinden biri. Hitler gibi bir katilin(katil az kalıyor, azrail mi desek) peşinden nasıl gider?


Hitler bir imparator değildi. Kendisine Führer diyordu fakat imparator değildi. Seçimle başa gelmişti. Halkının desteği her zaman arkasındaydı. Karşı çıkamazdınız, orası ayrı, ama karşı çıkmak isteyen de yoktu. Son zamanlarında delirmiş olmasına rağmen, hala daha her şeyi onun bileceğine, dediği her şeyin doğru olduğuna inanan çok büyük bir güruh vardı arkasında.. Peşinden intihar edenlerin çoğu, savaşı kaybettikleri için sıkmadılar kurşunu kafalarına, Führer haksız çıktığı için, Führer kendini öldürdüğü için, buna dayanamadıkları için öldürdüler kendilerini.

Ama gene de insanın aklı almıyor, berbat saç kesimli, sinir bozucu bir bıyığı olan,başarısız bir ressam nasıl almış milletin beynini, nasıl akıl tutulması yaşatabilmiş koca Cermenlere..

Öncelikle şunu söyleyelim, Hitler asla aptal bir adam değil. Hatta dahi denilebilecek bir zekası var. I. Dünya Savaşı'ndan yenilgiyle çıkmış, enflasyonun yüzde 1000'lere çıktığı Almanya'yı sadece 10 senede Dünya'nın en güçlü ordusunu kurdurabilecek kadar iyi bir yönetici. İktidarı sağladıktan sonra, tüm sendikaları kapattırmış, bütün işçileri bir "işçi birliği" altında toplamış ve herkesin maaşları devletin genel bütçesinden verilmeye başlanmış. Maaşları artan ve grev haklarını akıllarından bile geçirmeyen işçilerle, belki de tarihin en büyük iktisadi atılımını gerçekleştirmiş.

Almanya'yı ekonomik buhranlardan kurtarması onu halkın gözünde başka bir yere koymuş tabi ki ama, bu başarısı "bütün Yahudileri öldürelim, zaten savaş çıkar öyle yaparsak, sonra da hem biz ölürüz hem onlar ölür, Büyük Almanya'yı kurarız, saf ırk yaratırız." dediği zaman insanların çılgınlar gibi alkışlamasına yeter mi?

Bunların yeterli olmayacağını Hitler'de biliyordu. İnsanları etkilemenin başka yolları da vardı. I. Dünya Savaşı'nda İngilizler'in yaptıklarını da biliyordu. İngilizler, propagandayı kullanarak, tüm Alman ırkının morallerini sıfıra çekmiş, deniz kuvvetleri ve Alman cephelerinde isyanların çıkmasına sebebiyet vermişti. Hitler de propaganda yapmanın, silah ve tank yapmaktan daha önemli olduğunu düşünüyordu.


İşte izlediğim o kadar belgeselde, filmden ve internette okuduklarımdan sonra söyleyebilirim ki, Hitler'in en büyük silahı yaptığı mükemmel propagandaydı. İnsanları her söylediğine inandırabiliyor, yalanlar söyleyerek istediğini yaptırabiliyordu.

Bu yoldaki en büyük yardımcısı da Joseph Goebbel adındaki yandaşıydı. Hitler intihar ettikten sonra, altı çocuğunu birden siyanürle zehirleyerek öldüren karısını vuran, hemen ardından kendini öldüren ve cesetlerini yaktıran bu sosyopat, zamanının Propaganda Bakanlığını yapmıştır ve Büyük Yalan denilen, Nazi hükümetinin olmayan şeyleri gerçek gibi anlatarak kitleleri etkilediği oluşumun da en iyi uygulayıcılarından biridir. Aşağıdaki videoda onun konuşmalarından biri var. Bu konuşma, 1945 yılında yapılmış. Yani Almanya Rusya'dan perperişan bir halde dönmüş, savaşın kazanılmasının artık imkansız olduğu anlaşılmış, Ruslar'ın Berlin'e ulaşmasına bir ay kalmış. Söyledikleri külliyen yalan. Doğru bir tek kelime bile yok ve bunu bilmek için, bağımsız radyo kanallarına, yandaş olmayan gazetelere ihtiyacınız yok. Savaştan kolunu, bacağını, aklını kaybetmiş olarak gelen binlerce gazi var etrafta..

Bu videoda dikkat edilmesi gereken nokta, Goebbels'in beden dili ve dinleyicilerin yüzündeki ifade.. Koyun gibi bile diyemiyorum, sanki, beyin sinirleri alınmış. Adeta film izler gibi izliyorlar ve konuşmadan inanılmaz etkilendiklerini ve her kelimeye inandıklarını söylemek için insan sarrafı olmaya gerek yok. Çocuklarının ölmesine sebep olan adamın her cümlesini öyle bir alkışlıyorlar ki.. Goebbels yalanlara kendi de inandığı için mi bu kadar emin konuşabiliyor yoksa sadece Führer'e hizmet mi ediyor, bunu bilmek imkansız. Bilinen tek şey 50 milyon insanın öldüğü, 100 milyonlarca insanın sakat, öksüz, yetim kaldığı, 2 tane atom bombasının atıldığı ve 12-13 yaşındaki çocukların insan öldürmeye mecbur bırakıldığı...

Fakat asıl soru, Ya Hitler kazansaydı?



"Doğu cephesinden büyük taarruz başladığında, askerlerimiz aman vermeyi akıllarından bile geçirmeyecektir. Kuvvetlerimiz, çoktan saldırıların gücünü azaltmaya başlamıştır ve bir kaç hafta içerisinde, büyük taarruzu sahaneye koyacaktır. Savaşa girecekler.. Fedakarlıkla.. Cemaatler ayine gider gibi.. Adamlarımız, silahlarını omuzlarına alıp, tanklarına tırmandıklarında, gözlerinin önünde, şiddete uğramış kadınları ve öldürülen çocukları olacaktır. Boğazlarından, düşmanı korkuyla titretecek bir intikam çığlığı yükselecek. Führer, diğer krizlerin üstesinden geldiği gibi, bu krizi de zafere dönüştürecektir. Bir önceki gün bana dedi ki: "Bu krizin üstesinden gelebileceğimize gönülden ikna olmuş durumdayım. Bütün ordularımızı, büyük taarruz için düşmanın üstüne salacağız, onları geri püskürtüp, yok edeceğiz. Ve bir gün bizim bayraklarımız zafere ulaşacak. Bu benim sarsılmaz inancımdır."

0 responses to "This is my unshakable belief"

Leave a Reply

Blog Widget by LinkWithin