Zamanında, Lağıma Çarpma Atmak deyimini açıklamıştım. O biraz lokal bir deyimdi. Bugün de başkasından dem vurucam(dem vurmak?).
Duyarsın bazen, birisi der ki "dönüş yok aga, yaktım gemileri artık.." Yaktın, yaktın da niye yaktın c'anım gemileri güzel abicim.. İDO'yla problemin mi var, geminin sahiplerine mi kızdın, armatörleri mi sevmiyosun, nedir yani? Hem gemilerini yakınca, başka dönüş yolu mu kalmıyor? Bu memleketin demiryolları var(her ne kadar çok yetersiz de olsa), havaalanları var, asker ocağı gibi her çeşit insanı bulabileceğin otogarları var. Onlardan biriyle dön.. He illa denizyoluyla döncem diyosun, vapurla dön, ne biliyim sandalla dön..
Ama muhabbet öyle değil. Bu deyimin de çok epik bi hikayesi var aslında. Zamanında, islamiyet dini yeni yeni yayılırken, herkes kendine iş ediniyo tabi bu olayı.. İşin ucunda cennet var, ulan diyo, ben de yayiyim azcık şu islamiyeti, hurilerden nemalanırız, ne biliyim sınırsız şarap denizleri varmış, içeriz falan diyolar, zaten iş güç de yok, her yer taş toprak.. Daha futbol bile icat edilmemiş, insanların yapıcak hiçbişeyi yok. Varsa yoksa savaşalım, kılıçtan geçirelim, seve seve müslüman yapalım herkesi. Sadece islamiyet değil, yahudisi de yapıyo bunu, hıristiyanı da.. Bi tek garibim, Budistlerin böyle bi derdi yok, onlar da zaten manastırda konuşmama yemini etmiş, nereye baksan turuncu entarili kel kel adamlar, beyinleri sulanmış, ondan.. Yoksa adamlar Kung-Fu'cu.. Hey yavrum hey.. Bruce Lee'nin ataları, işin asıl erbabları yani. İsteseler var ya, hepimiz şişko bi Buda heykeline bakıyoduk şu an..
Nese, her 3-5 kişi toplayan, "Yürüyün seferoğulları" deyip, vuruyo kendini yollara islamiyeti yaymaya. Bi tane de harbici harbici delikanlı, bildiğin lider ruhlu biri var Tarık Bin Ziyad diye. Sen, bunlar Kuzey Afrika'dan bi vur kendini, yaya yaya.. Fas'ın oralardan taaa karşıya geç, İspanya'ya git Allah'ın sıcağında. Endülüs zamanı olması lazım. Ama oraya gidene kadar tabi, tükeniyo artık ordu. Yemek yok, her taraf avuç avuç kum. Su desen, yakalarsan içiyosun işte falan.
Gemilerle geçiyolar karşıya, Cebelitarık boğazından(Zaten o yüzden Cebelitarıkmış oranın adı. Tarık Bin Ziyad'dan). Oraya gelene kadar da dolan allah dolan. Ordu bitmiş, tükenmiş.. E bi de deplasmandasın zaten. Askerler mızmızlanmaya başlıyo.. "Gomtanım gidelim, Gomtanım gidelim, öldürücekler bizi, çok fazla bu adamlar, z.kcekler belamızı" falan fıstık, Bin Ziyad'a veryansın ediyolar.
Tarık Bin Ziyad'da topluyo bütün orduyu çıkartma yaptıkları limana.. Gözlerinin önünde tüm gemileri cayır cayır ateşe verip yaktırıyo. Zaten demir falan yok, gemiler çıtır çıtır çıra.. Kül oluyolar anında.. Dönüp diyo ki adamlarına;
"Arkanız düşman gibi deniz, önünüz deniz gibi düşman, nereye kaçacaksınız?"
Buradan dönüş yok, ya burayı alırız, ya da ölürüz demeye getiriyor. Sonra da çekiyo kılıcını, haldır haldır vuruyo kendini düşmanın üstüne. Adamsan koşma arkasından.. Ulan insan Yüzüklerin Efendisi'nde Aragorn konuşunca bile, saldırası geliyo Mordor'a, onu canlı canlı görsen, ayakkapları çıkartıp ayakkaplarla dalarsın düşmana..
Zaten şu hareketi ben Beşiktaş-Üsküdar vapurunda yapsam, yaksam vapuru aniden,o gazla bizim okulu komple ele geçiririm heralde.
O yüzden de diyorum ki dikkatli kullanmak lazım bu deyimi. Ben gemileri yaktım deyip de, ertesi gün götüne baka baka dönen adamlara "N'oldu koç, demirden miymiş senin gemiler, yanmadı mı?" diye sorma hakkını, bu yazıyı okuduktan sonra kullanmaya hak kazandınız. Hepinizi tebrik ediyorum, bu uzun yazıyı buraya kadar sabredip okuyan herkese teşekkürler...
Senin bakış açına kurban olayım..=) Gomtanım gidelim =) Kah güldürdün kah düşündürdün =)
Cidden sevdim bu yazıyı...diyecektim ben de yaktım gemileri z.çarım staja diye lakin yazının sonuna gelince ehem ben bi düşüneyim oldum.. İyi demiş iyi yazmışsın, aferem, aydınlattın beni =)
Unknown
4 Mart 2010 01:15
yaktım gemileri
dönüş yok artık geri
tak etti canıma
bu maskeli balo
maskeli balo nerden çıktı a.q güzelim memleketimizde ne işi var maskeli balonun kaç kişi gitmiştir ayrıca gidenler dayağı haketmiştir
gencay
4 Mart 2010 03:41