Every human being on earth, has the right to dream freely. Including, bastards, alcoholics and even idiots.

Melaba!

Bu blog'un yazarı, bu blog'la ilgili hiç bir şey vaad etmediği gibi, eşek sıpasının da tekidir. Bi hayrını görmezsiniz. Yaralı parmağa işemez yani. O derece...

Memleketim.

16 Nisan 2010 Cuma


Süpersonik memleketimin süpersonik insanı, bankamatikten aldığı parayı bile saymadan cebine koymuyor.

"Uzay yolu'nda bu mına kodumu kompüterleri hep hata yapıyodu, arızalanıyodu, benim parayı da eksik vermiştir belki, neme lazım." diyip diyip...

Daraldinyo

12 Nisan 2010 Pazartesi

Okulun son düzlükleri.. Maraton gibi anasını satiyim. Maraton bitiyo, ben de bitiyorum inceden. Teziyle, sunumuyla, stajıyla, dersiyle uğraşcak takatim kalmadı. Bi tane skindirik diploma vercekler, ağzıma sıçtılar afedersin.

Bi sıkımlık mermim kaldı, onunla okulu bitirdim, bitirdim. Yoksa bi 6 ay daha beraberiz güzide okulumun güzide hocaları.. Ben sizden bıktım, siz benden bıktınız, bi kolaylık gösterelim de sittirsin gitsin şu çocuk demenizi bekliyorum. Yoksa ciğerlerim yanıyo artık son 100 metrede..

Hayır Avrupai mantıkla da yetiştirilmedim ki.. Türküm arkadaşım ben, heyecanlı başlarım, yarısında sıkılırım. Sıkıldım işte okuldan. O kadar derse geldim, gelmiş mi diye yoklama aldınız, o kadar şey öğrettiniz, sonra öğrenmiş mi diye sınav yaptınız. Hepsini halletim, gözünüze gözünüze soktum 85'leri, 92'leri.. Milletin 1-0 olsun benim olsun dediği dersleri, B+'larla, A-'lerle geçtim, 3 kere 5 kere aldıkları dersleri içki içe içe verdim.. Hala mı yetmiyo ya, hala mı doymadınız sınav kağıdı okumaya, yalan dolan sunum dinlemeye..

Bunca yıldan sonra dahi bana magazinli tezgahları, re-engineering yöntemlerini öğretmeye çalışan tüm prosedürleri ve eğitim sistemini burdan selamlıyorum...

Ve diyorum ki;

İşiniz gücünüz mü yok lan, s.ktirin gibin başkasıyla uğraşın...

Kurt Cobain

5 Nisan 2010 Pazartesi


16 sene önce bugün ölmüş depresif hırkalı.. Ağza pompalıyı dayayıp çektirmiş tetiği.. Böyle bi şeyi yapmak ya 4 kilo t.şşak, ya da 3 doz eroin ister.. İkisi birden olunca da Kurt Cobain oluyosun işte, öldüğün yerden 12.000 km uzakta çocuğun biri posterini asıyo duvarına..


Üniversite 1'de aldığım posteri hala asılıdır odamda. Ben de en sevdiğim şarkısıyla anıyorum güzel insan, nadide kişilik Kurt Cobaini...


Şimdi, bi de şöyle bi teorim var benim.. Brezilya'lı bayanların neden bu kadar güzel, pardon güzel az kaldı burda; Brezilya'dan bu kadar fazla tanrıça benzeri bağyan çıkabildiği ile ilgili.. Örnek ver dersen, Cisel Bünçhen, Adriyana Lima, Alessandra Ambrosyo ve Kanal D Haber'in "Rio Karnavalı Çok Acayip" başlığı altında verdiği haberlerde gözüken tüm bağyanlar derim.

Teoriye gelecek olursak;

Şurdan başlıycam, akraba evliliğinin sonuçları çok kötü olabiliyor di mi. Yani akraba evlilikleri sonucu, işte kan uyuşmazlığı, benzer genler olması falan fıstık, Dünya'ya gelen çocuk biçimsiz oluyor genelde. Hiç kafadan atıp tutmaya gerek yok, Vikipedi'den alıntılıyalım.

Akraba evliliği, zararlı baskın gen ve çekinik gen üst üste gelerek çakışması olasılığını artırdığından genetik hastalıkların görülmesine yol açabilir.*

Birbirine yakın gen kodlarına sahip olan ana-babaların çocuklarının sakat, yani cinsel açıdan sıfır çekicilikle doğma ihtimalleri yüksek..

Peki bunun tersi geçerli olabilir mi? Bence olur. Yani gen kodları birbirinden çok farklı ana-babaların çocukları da bu olayın diğer ucudur. Melez insanlar güzel olur genelde. Örnek ver derseniz gene, Kristen Kreuk derim.. Kendisi Kanadalıymış. Babası Hollandalı, annesi Endonezya'lı bi Çinli, Anneannesi de Çinli-Jamaikalıymış. Valla billa. Bunu da Vikipedi'den aldım. Hemcinsim olarak da Prison Break'in başrol oyuncusu Wentworth Miller derim misal. Bu adamın da babası Afro-Amerikan, Jamaikalı, İngiliz, Alman ve Kızılderili kökenli, annesi ise, Rus, Fransız, Suriye ve Lübnan kökenliymiş. Bunu da imdb'den buldum.

Yani bi uçta, ana-baba aynı yerden, hatta akraba olan insanlar var, bi yanda da aile ağacı Olimpiyat açılış töreni gibi olan insanlar var. Aradaki fark ortada.. En azından cinsel çekicilik olarak söylüyorum, iki zıt kutup gibin adeta..



Peki Brezilya'yla bütün bunların ne alakası var.. Brezilya bildiğiniz üzere ilk başlarda Portekiz sömürgesi olan bi ülke. Bu işte coğrafi keşiflerden sonra, önce Portekizliler geliyo, sonra Almanlar geliyo, az biraz İspanyollar uğruyo, sonra köle ticareti başlıyo, Amerika'ya götürülecek kölelerin çoğu Brezilya'da toplanıp, ordan Amerika'ya taksim ediliyor.. Hatta 300,000 kadar Osmanlı tebaa'sı bile yerleşmiş zamanında. Sonra özellikle 1889 yılından sonra, yani bağımsızlık ilan edilip Brezilya Federal Cumhuriyeti olduktan sonra, ırkçılığa karşı sıfır tolerans bir devlet politikası benimseniyor. Hala daha siyah ırkın ve beyaz ırkın bir arada, tamamen eşit olarak yaşayabildiği Dünya'daki tek ülke olma özelliğini koruyor. Brezilya'da fakirlikten sürünen beyazlar olduğu gibi, zenginlikten parayı koycak yer bulamayan siyahlar da var. Aynı şekilde, bir siyah ile bir beyazın evlenmesi, Amerika'da bile hala daha tam olarak sindirilememiş bir durum iken, Brezilya'da böyle bişi yok. Zaten kim siyah kim beyaz karışmış gitmiş, muhtarlar bile bilmiyodur heralde kim Libya'dan geldi, kim Alamancıydı..

İlk başlara geri dönersek, Almanı, Portekizlisi, Nijeryalısı karışmış gitmiş bu ülkede, kimseye de dememişler ki sen şununla evlenemezsin, bundan çocuk yapamazsın diye.. E nolmuş, gen çeşitliliği olmuş. Kamerunlu geniyle, Alman geni karışmış gitmiş birbirine.. Sonuç? Acun'a çıkan bir Adriana Lima, Fashion Tv'ye çıkan bir Giselle Bundchen ve 12-18 yaş arasındaki Türk ergenlerinde kilo kaybı..

Son tahlilde diyeceğim şudur ki, bu gen benzerliğinin bir ucu Arif Erdem ve Adapazarı Patates Festivali ise, bir ucu da Alessandra Ambrosio ve Rio Karnavalı'dır. Gen çeşitliliği güzel bi şeydir, herkes kendine en alakasız olan insan ile evlenmelidir.


He sen şimdi dersen ki, Bilica da Brezilya'lı, o niye böle? Onu da git Campina Grande nüfus müdürlüğüne sor. Oralıymış zira..

Bu çocuğun teorisi de budur.. Ayrıca son olarak da bu uzun ve gereksiz yazıyı üşenmeden okuyan herkese teşekkürü ve bi dal sigara bağlamayı da kendime borç bilirim..

Bu arada benim de annem-babam akraba.. Kardeş çocuklarının torunları.. Genlerim de safkan Bolu geni.. Sen niye bir Benicio Del Toro, bir Coni Dep değilsin derseniz, bundandır. Ama bakma sen, ucuz yırtmışız gene, Allahıma bin şükür, hamdolsun dinimiz, sübaneke amin...

Öperim..

*Kaynak

Ah Can Dündar ah...

3 Nisan 2010 Cumartesi

Can kamilinin yazısı

Abi'nin yazısı

Öncelikle, hakikaten yukarıdakilere tıklayın ve okuyun.. Ölümüne analizle okumaya gerek yok. Üstün körü bi okuyun, ne anlattığını ucundan anlasanız yeter.. Atlaya zıplaya okuyun..

Anladınız mı.. Tamam;

Şimdi bu Can Dündar denilen adam, yaptığı sanat icraatıyla(Sarı Zeybek), izlediğim her daim benim gözümü yaşartabilen tek insandır. Tabi bu olay Mustafa Kemal'in büyüklüğü mü, Can Dündar'ın başarısı mı, orası tartışılır. Ama severim yani. Son zamanlarda az biraz piyasacı bi görüntü çizse de, kendisine çok bozuk değilimdir. Medeni insan en azından, memlekete zarar gelmez bu adamdan diye düşünürüm..

Ama bu sefer biraz geç kalmış. Bi yazı yazmış Mart ayında, geç kalmış. Abin Co'nun taa ne zaman açıkladığı, üstüne eğildiği bi konuyu anca mart'ın 20'sinde düşünmeyi akıl etmiş.. O da Fransa televizyonunda bi program izlemiş de, öleymiş böleymiş..

Adamım, eğer ki bu Hergele'yi takip edeydin, Milgram abimizi çooook önceden bileceeğdin.. Bunu yazamam bunu daha önce Hergele yazmış diyeceğdin. Ama yok, araştırmacı gazeteciyim diye geçiniyosun, ünü dünyaları sarmış Hergelenin Rüyasını okumuyosun.. Oluyo mu? Olmuyo..

Belgeyle, kayıtla konuşuyorum.. Benim 4 Eylül 2009'da yazdığım muhabbeti, taa 20 Mart 2010'da yazmışsın. Okusaydın burayı, köşe yazına benim linki koycaktın sadece, insanlar da gelip okuycaktı temiz temiz..

Ama yabamadın.. Bu yazıyı bulamadın.. "Hitler Milgram" yazsan Google'a, ahada bu blog'a getiriyo seni.. Yazdın mı, yazmadın.. O zaman ben de bu konuyu kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Sonuçları da seninle paylaşıcam.. Yenilirsen bi yemek ısmarlasın artık.. Gözlük seni...




Aynı kafa abicim.. Birinde Zack De La Rocha gitmiş, Chris Cornell gelmiş, birinde Koray Cangöze, ehm, pardon Koray Candemir çıkmış Mirkelam gelmiş.. Benim için bi farkı yok..

Equation

2 Nisan 2010 Cuma

Güzel fikirler + Alkollü kafa = Bedavaya 2 kat yorulan beyin hücreleri!!




2+2=4 hocam..

Blog Widget by LinkWithin