Every human being on earth, has the right to dream freely. Including, bastards, alcoholics and even idiots.

Melaba!

Bu blog'un yazarı, bu blog'la ilgili hiç bir şey vaad etmediği gibi, eşek sıpasının da tekidir. Bi hayrını görmezsiniz. Yaralı parmağa işemez yani. O derece...


Şu blog'u açalı bir yıl olmuş, daha da ne güncel siyaset, ne de güncel futbol hakkında bir post yayınlamadım. Ama bu adam için bir iki bir şey söylemek istiyorum.

Kemal Kılıçdaroğlu. Bu adam dedi ki, ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na adayım. O kadar tanımıyodum Kemal Kılıçdaroğlu'nu. Ama biliyodum ki, birilerini indirmişti olduğu yerlerden. Mehmet Mir Dengir Fir Fırat Topaloğlu'nu çatır çatır, bunu vurguluyorum, istemediği halde çatır çatır indirmişti olduğu yerden. Yaptıklarını anlata anlata, yalanlarını yüzüne vura vura.. Boş adam olabilir miydi? Olamazdı..

Az buz değil, 12 yaşından beri öyle ya da böyle bi şekilde siyaset izleyen, dinleyen adamdım.. Daha da Erbakan tayfasından birinin böyle hezimetini görmemiştim. 68 kuşağından bir adamın oğlu olarak, O'nun da biraz yumuşamasıyla tabi, sosyal demokrat bir ailede büyümüştüm. Biz Atatürkçüydük, baş parmağı yukarıda "çok iyi" hareketi yapan, ama aslında babamın benim anacım gibi 4 tane almasını savunan insanlar gericiydi. Biz o adamları istemiyorduk.

Bilenler bilir, Ertuğrul Akalın'ı indirip AKP almıştı canım memleketin Değirmendere'yi.. ya 14 yaşındayım ya 15 yaşında.. AKP merkezinden sevinç çığlıkları yükseliyor.. Baktım Baba'mın gözünden 2 damla yaş aktı. Koyverdim ben de gözyaşlarımı.. Memleketimi ücra köyden kültür beldesi yapan adam gitmiş, yerine allı morlu ışıklar koyan adamlar gelmişti. Değirmendere barlarında gitar çalan, ertesi gün de heykel sempozyumları düzenleyen, basketbol turnuvaları düzenleyip, taa Finlandiya'dan Japonya'dan sanat adamları getiren düşünceler gitmiş, çimenlerde piknik yapan, trilyonları üstgeçit niyetine köprü yapan, yıllarca top oynadığım basketbol sahasını turuncu-yeşil'e boyayan adamlar gelmişti.

Atatürkçüydük biz.. Muhasır medeniyetler seviyesiydi bizim yerimiz, 3 çocuklu, anasını da alıp gidenlerin adamların yeri değil. Nutuk'u okutmuştu Babam bana, F tipi kitapları okutmamıştı.

Rahmetli Ecevit de ölmeden önce az saymadı Babam O'na.. "Yeter artık, bırak da gençler tayin etsin memleketin kaderini." diye.. Nasıl olsa Avrupa'nın en genç nüfusu bizdeydi ya.. Babam sanıyo ki herkes benim gibi.. Bilmiyo ki Antalya'da çocuklara silah sıkanlar da genç, benim okulumda çocukları dersten çıkarıp dövenler de genç..

Duyduk ki Ecevit ölmüş.. Ağlamadı bu sefer ama(nasıl ağlasın daha önemli dertleri var, ben varım, ablam var), dedi ki;

"En azından bizim 3. adamımızı (Ahmet Necdet Sezer) getirdi, en azından Halkçıydı."




6 ilkesi var ya Mustafa Kemal'in. Şu an altı ok olarak CHP'nin ambleminde görüyoruz onları. Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Laiklik, Devletçilik, İnkılapçılık ve Halkçılık.. Şu an en önemlisi Halkçılıktır aga.. Halk dediğin, genç nüfustur işte.. 18-30 arası yaşayanlardır Türkiye Cumhuriyeti'nde.. Bu insanlar(aralarından biri de benim), aç, işsiz ya da ne bok yiyeceğini bilmiyo.

Birinin bu adamlara inmesi lazım. Liderlik falan skimde değil. Liderse şu an Türkiye'de bulabileceğin lider karakterli insanların 1 numarası RTE'dir. Adam lider ruhlu aga.. Dediğini dinletiyo, inandırıyo.. Peki bunun benim babacığıma bi yararı var mı? Benim komşuma yararı var mı? O adam gemicik alırken oğluna, 35 yıllık usta İbrahim bi motorbisiklet alabiliyo mu oğluna.. Çankırı'da marangoz bi ev tutabiliyo mu okumaya İstanbul'a giden oğluna.. Onların gelir seviyesi, refah düzeyi yükseliyo mu? Yükselmiyo. O zaman yerim ben öyle lideri. Alışmışız lidere, hep lider bekliyoruz. Ulan herkes Mustafa Kemal mi? Hem lider olsun hem de hiç tanımadığı insanların iyiliğini düşünsün. O adam bi kere gelir. Nasıl ki Bob marley bir kere çaldı gitarını, nasıl ki Eric Cantona bir kere oynadı topunu,
MUSTAFA KEMAL de bir kere gelir.

Kemal Kılıçdaroğlu, liderdir veya değildir, umurumda değil. Bu adam halkçıdır. Bu adam, yoksulu düşünüyor, bu adam işsizi, bu adam parasız olduğu için eğitimi olmayanı düşünüyor. Bu Dünya'da birşeyleri değiştirmek için lider olmaya gerek yok. Düşünce ve bunu uygulamaya koyma esastır. Hala daha lider diyenler varsa, Adolf Hitler'e baksınlar.. O adam liderin kralıymış. Sonuç 7 milyon günahsız Yahudi cesedi.

Ben lider istemiyorum, ben benim hakkımı koruyan, elindeki yetkiyi bisküvi şirketlerinden para almaya değil, bana, babama, benim komşuma, benim okuluma kullanan adam istiyorum.

Ben ki az çok etrafımdakileri değerlendirme kabiliyetine sahibim, istedikleri kadar yalan dolan haber yapsınlar, istedikleri kadar çarpıtsınlar, şu an benim aklıma yatan en yakın adam, bu adam.. Nasıl ki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olsun diye seve seve attım oyumu, genel başkanı olursa CHP'ye de seve seve basarım "EVET" mühürünü bu adama...

Saygılar..

0 responses to "Kılıç"

Leave a Reply

Blog Widget by LinkWithin