Every human being on earth, has the right to dream freely. Including, bastards, alcoholics and even idiots.

Melaba!

Bu blog'un yazarı, bu blog'la ilgili hiç bir şey vaad etmediği gibi, eşek sıpasının da tekidir. Bi hayrını görmezsiniz. Yaralı parmağa işemez yani. O derece...




Geçenlerde Teoman'ın bi röportajına denk geldim. Tamamını isteyenler
buradan okuyabilir. Ama orada bi soru var ki beni düşüncelere, devinimlere sürükledi..

Bana gidelim mi?

Sadece bunu diyomuş hanımlara. Hiç öyle alengirli, dolaştırmaca falan yok.. Sadece bu soruyla başarılı oluyomuş, milli rakstarımız..

Şimdi ben üniversite okuyan, ve mühendislik üzerine okuyan bir insanım. Ben ve benim gibilerin Teoman tarzı hayata her zaman bir özentileri, bir kıskançlıkları olur. 10 sene sonraki iş saatleri belli olan, ofiste zaman geçireceği muhtemel olan ve asker hayatından bir tık yukarıda yaşayacağı belli olan insanlar için simültane yaşam tarzı, ulaşılmazdır. Amerikan filmleri bizi bu hayata özendirdiği için ve bu hayat tarzı da adeta şeytan dürtmesi gibi inanılmaz bir haz verdiği için, çoğumuz bu marka takılmak isteriz. Ben dahil.. Bi gün başka ertesi gün başka, nerde akşam orada sabah, alkol, ot vs. gırla gidiyo, bu şekilde yaşamamız gerekiyor da, yanlışı yapan hayatmış gibi bi havamız vardır nedense..

İnternetten film indirince, filmin söylediği gibi yaşamamak ayıp geliyo insana bi yerden sonra. Olayların böyle yürümediğini heralde götümüz önümüze gelince anlıyıcaz da, sebepsiz bi isyankarlık oluyo insanda, ergen yaradılışlı..

Ama ben bunu okuyunca bi düşündüm.. Yani bana bahşedildi böyle bir hayat.. One night stand senindir arkadaşım dediler. Git, gönlünce eğlen, ne yapabiliyosan yap. Seni Teoman yaptık, Teoman'ı sen yaptık.. Bundan sonra mühendislik okumak çok karizma bi iş, bayanlar şantiyede takılıp, arkadaş arıyolar, müzisyenlerde zaten yapmaları gereken işi yapıyolar, devamlı sap takılıyolar..

Acaba n'olur? Valla düşündüm, ben gene şimdiki gibi çıktım. Marie Claire testi değil bu. Simülasyon yaptım bi nevi. Şartlar böyle olsa, ben böyle olsam, o böyle dese ne olur? Bu kadar insanın hoşuna giden bi şeyi, bahşetseler bana, ben ne yaparım..

Sonuç: Gene olmuyor, gene olmuyor, hiç bir zaman olmuyor.. Buyrun size ben Teoman olsam diyalogları. Sihirli soruyu soruyorum, ve gerçekleşenler.

(B: Ben K:Kız)

B: Bana gidelim mi?
K: Napıcaz sende?
B: PES atarız..
.....(arnavut kaldırımda uzaklaşan ayak sesleri)

---------------------------------------------------------------------------

B: Bana gidelim mi?
K: Bana da gidebiliriz istiyosan..
B: Lan ne işimiz var sende.. Gel gidelim işte, yeni temizledim..
K: Yok bizim evde müsait anlamında..
B: Ya n'apıcam senin leş gibi evinde gel gidelim .mına koyim..
K: Efendim??
B: Zaten yatırmazdım seni mis gibi çarşaflarda, çorapların leş gibi..
...(Tokadın surata gelme anı, matrix kayması ve slow motion)

---------------------------------------------------------------------------

B: Bana gidelim mi?
K: Nası gidicez?
B: Taksi tutabiliriz. Ama kilometre başına 1.3 atıyo, otobüse binelim desem, 2 kişi adam başı 1.5, aynı parayı veririz hem de pisliği var, yürüyesek en iyisi ama saat 1:30 oldu o da olmaz, istersen arkadaşı arıy...
....(Arnavut kaldırımdaki ayak sesleri ve karanlıkta tek başına konuşma..)

---------------------------------------------------------------------------

B: Bana gidelim mi?
K: Ama abimler?
B: Öhmmm, Ya ben zaten başka birine söz verdim, oraya gitçem, hadi görüşürüz.
...("Olum var ya çok pis dayak yiyoduk son anda yırttım" sevinci ve zafer sarhoşluğu..)

---------------------------------------------------------------------------

B: Bana gidelim mi?
K: Gidelim..
B: Gidelim tabi, Barça'nın maçı başlıycak, onu izleriz. 5 lira var mı sende, cips falan alırız..
K: Efendim?
B: Bira olayını kafaya takma, şişeleri götürücem ben,
...(Şişeleri tek başına götürüp, maçı izlemek..)

---------------------------------------------------------------------------

B: Bana gidelim mi?
K: Gidelim.. Ama yiyecek bişi var mı ya.. Acaip karnım acıktı..
B: Yok da, makarna yaparız.. Bi de yanına çay koyarız. Oh mis.. Ketıl da ocak da bozuk ama, kombi çalışır gibi..
....(Kızın en yakın büfeye yönelmesi ve evde makarna yapmaya çalışma)

Aklıma gelen senaryolar bunlar.. Uğraşsam daha da felaket sonuçlar da çıkar ortaya.. Olmuyor yani.. Bu kadar isyanım bir işe yarayıp da elime sihirli değnek de verseler, ben buyum abi.. Yemiyor asla.. Ketılda su ısıtıp makarna yapmaya devam..



0 responses to "Alternatif Teoman Diyalogları"

Leave a Reply

Blog Widget by LinkWithin