Every human being on earth, has the right to dream freely. Including, bastards, alcoholics and even idiots.

Melaba!

Bu blog'un yazarı, bu blog'la ilgili hiç bir şey vaad etmediği gibi, eşek sıpasının da tekidir. Bi hayrını görmezsiniz. Yaralı parmağa işemez yani. O derece...



2 gündür aklımda. Çarşamba sabahı aklıma bu kelimeyle uyandım hatta.

"KETENPERE"

Ulan ne demek bu kelime, ne anlama gelir acaba, aklıma nerden takıldı diye düşünüp duruyorum. Soruyorum, soruyorum bilen yok. Ama gün bugünmüş, bilincim için..

Bakkal konuşuyodu biriyle.. "Eee, kimlik sormamış mı sığır?" dediğini duydum. Ben de işte su, ekmek falan alıyorum. 2-3 tane yumiyum, çekirdek mekirdek seçiyorum orda.

Ve toptancı abinin ağzından ilahi cümle döküldü:

"Yok ya, çok pis ketenpereye getirmişler çocuğu, 2 milyarını almışlar." dedi, bıyıklı, seyrek saçlı, koltuk altlarından yayılan radrasyondan, sabahtan beri yollarda olduğu ve suyu sevmediği belli olan amca. Sarılmak istedim fakat, her ne kadar yüzme kabiliyetlerime güvensem de, yanına yaklaşamadım. Zira toptancı ve İstanbul sıcağı bir olup, abinin etrafında duman gibi bişey geliştirmiş sarımtrak kahverengi renkli, abiye ancak yüzerek ulaşabiliyosun.

Ama bunların hiçbir önemi yoktu. Artık fazlasını duymama gerek de yoktu. Bütün okul hayatım boyunca, İngilizce derslerinde "kelimenin anlamını cümleden de çıkarabilirsiniz.." diyen hocalarla büyümüştüm. Tıpkı Karmanyolacılık, Vay Babamcılık gibiydi ketenpere. Ketenpere, taklaya getirmek demekti, Ali Cengiz yapmak demekti, teşkilata, g.te gelmek demekti. Ketenpere emek demekti. Ketenpere dostluk demekti. 2 gündür bu kelimeyle uğraşan zihnim kuş gibi özgürdü artık. Akşam ne yiyeceğimi düşünebilirdim.

Aldıklarımın parasını ödedim. Kolay gelsin abi dedim. Çıktım gittim sonra bakkaldan.


0 responses to "Temiz"

Leave a Reply

Blog Widget by LinkWithin